Özet:Piyasaların ABD seçimlerine ilk tepkisi pozitif oldu. İyimser hava kısa sürede yerini belirsizliğe bıraktı. ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın "Önce Amerika" yaklaşımı ve kabinesine seçtiği radikal isimler gidişata ilişkin kararsızlığı artırdı. Trump'ın ekonomi politikalarının büyüme, enflasyon ve ticaret üzerindeki etkileri zamanla belli olacak. Ancak son ABD seçimi, enflasyonun bir tercih olduğunu ortaya koydu. Sonuçlar ise Amerikan halkının talebini net bir şekilde gösterdi.
İkinci Donald Trump döneminde ekonomi politikalarının nasıl bir etki yaratacağı merakla bekleniyor. İlk tepkilerde hisse senedi ve kripto gibi riskli varlıklara yüksek montanlı girişler oldu. Bitcoin, Ethereum, XRP gibi önde gelen kripto varlıklar rekor üstüne rekor kırdı. Tesla öncülüğünde teknoloji ve bankacılık hisselerinde ralliye tanıklık edildi.
Riskli varlıklara paralel bir şekilde küresel dolar endeksi (DXY) de hız kesmeden yükseliş kaydetti. Önde gelen para birimleri karşısında güçlenen dolar, 106 seviyesini aşarak 2 yılın zirvesine geldi. Doların güçlenmesi Amerikan Merkez Bankası'nın frene basmasına yol açtı. Fed Başkanı Jerome Powell, faiz oranlarını düşürmek için acele etmeyeceklerinin sinyalini verdi. Powell, Trump'ın politikalarının etkisini değerlendirmek için erken olduğunu söyledi.
Trump'ın ekonomi programına yönelik analizler çoğunlukla iki farklı uçta yer alıyor. Bir taraf yüksek büyüme hedefini öne çıkartarak olumluyor. Diğer tarafta ise ekonomi programının bütçe açığını ve enflasyon üzerindeki stresi artıracağı düşüncesi öne çıkıyor. ABD ekonomisine yönelik analizlerde Trump'ın maliye politikasında gevşemeye gitmesinin enflasyonla mücadeleye sekte vuracağını söyleyenler çoğunlukta... Neticeye bakılırsa Trump, büyüme-enflasyon ikileminde tercihini büyümeden yana kullandı ve seçimleri büyük bir farkla kazandı.
İkinci dönemine ocakta başlayacak olan Trump, ABD'li şirketlere vergi indirimi sağlama sözü verdi. Ayrıca AB ile Çin ile ticarette ek tarifeler uygulacağını defalarca kez söyledi. Trump'ın ABD'li şirketleri ülke içerisinde üretim yapmaya teşvik etmesi hedefleniyor. Veriler ABD'ye ithal edilen malların çoğunun yurtdışındaki ABD'li şirketler tarafından gerçekleştirildiğini de ortaya koyuyor. Bu politikaların Amerikalı işçi ücretlerinde artışa yol açabileceği belirtilirken, bazı ciddi riskleri de içerisinde barındırıyor. En önemli risk ise şirketler artan işgücü maliyetlerini halka yansıtması... Yani ürün fiyatlarının artması enflasyonu da beraberinde getirebilir.
Trump'ın ticaret politikalarının Avrupa'yı yıpratacağına kesin gözüyle bakılıyor. Ancak Rus doğalgazı krizini bile çok büyük yara almadan aşmayı başaran Avrupa'nın kendi çözüm yöntemlerini geliştirmesi bekleniyor.
Yeni dönem öncesi piyasalardaki fazla iyimserliği tam olarak anlamlandırmanın zor olduğu söylenebilir. Belirli kesimlerin söz konusu politikalardan olumlu yararlanacağı kesin gibi... Bankalar, perakende ve Musk'ın şirketleri öncülüğünde teknoloji şirketleri bunlar arasında gösteriliyor. Kripto paraların özel bir durumu olduğu söylenebilir; Trump genç Amerikalı oyları alabilmek için farklı bir yol izledi.
Sonuç olarak Trump'ın politikasının ayrıntıları gelene kadar piyasalarda tutarsız bir yol izlenecek gibi görülüyor. Ancak son ABD seçimi enflasyonun bir politik tercih olduğunu ortaya koydu. Amerikan halkı da hem Temsilciler Meclisi hem Senato'yu Cumhuriyetçilere vererek net bir karar vermiş oldu.
Feragatname:
Bu makaledeki görüşler yalnızca yazarın kişisel görüşlerini temsil eder ve bu platform için yatırım tavsiyesi teşkil etmez. Bu platform, makale bilgilerinin doğruluğunu, eksiksizliğini ve güncelliğini garanti etmez ve makale bilgilerinin kullanılması veya bunlara güvenilmesinden kaynaklanan herhangi bir kayıptan sorumlu değildir.