简体中文
繁體中文
English
Pусский
日本語
ภาษาไทย
Tiếng Việt
Bahasa Indonesia
Español
हिन्दी
Filippiiniläinen
Français
Deutsch
Português
Türkçe
한국어
العربية
Özet:TCMB’nin bugün gerçekleşecek olan nisan ayı toplantısında faizlerde değişiklik yapması beklenmezken, piyasalar karar metninde olası bir faiz indirimine ilişkin ipucu arayacak.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bugün nisan ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını gerçekleştirecek ve toplantı sonunda her ay olduğu gibi politika faizi olan bir hafta vadeli repo faizi oranına ilişkin kararını açıklayacak. Piyasalar, TCMB’nin nisan ayı PPK toplantısında faizlere ilişkin herhangi bir karar almasını beklemiyor. Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde politika faizi yüzde 50 oranında sabit kalmış olacak. Buna ek olarak ise TCMBnin karar metninde vereceği mesajlar ve karar sonrasında gelecek açıklamalar takip edilecek.
Hatırlanacağı üzere, TCMB faiz artış döngüsüne 2023 yılının haziran ayında başladı. O günden bu yana, politika faizi yüzde 8,5 seviyesinden yüzde 50‘ye dek yükseltildi. TCMB’nin mevcut yönetimi, 2024 yılının şubat ayında göreve gelmesinin ardından gerçekleştirilen ilk enflasyon raporu bilgilendirme toplantısında aylık tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) yüksekliğine dikkat çekerek yıllık verinin aksine asıl önemli olan ve asıl düşürmek istedikleri verinin bu veri olduğuna yönelik bir vurgu yapmıştı.
2024 yılının başından beri Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan üç TÜFE verisine bakıldığında ocak ayında yüzde 6,70, şubat ayında yüzde 4,53, mart ayında ise yüzde 3,16lık veriler açıklandığı görülüyor. Yıllık TÜFE ise ocak ayında yüzde 64,86, şubat ayında yüzde 67,07, mart ayında ise 68,50 olarak açıklandı. Her ne kadar resmi veriler olmasa da bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) verilerine bakıldığında ise ocak ayında aylık yüzde 9,38 ve yıllık yüzde 129,11; şubat ayında aylık yüzde 4,32 ve yıllık yüzde 121,98; mart ayında ise aylık yüzde 5,68 ve yıllık 124,63 olarak açıklandı.
Bu noktada belirtmek gerekiyor ki TCMB Başkanı Fatih Karahan, geçtiğimiz hafta ABDde gerçekleştirdiği açıklamasında, faiz artışının bittiğini ve bundan sonra artık likidite yönetimine odaklanacaklarını ifade etmişti. Bu açıklama son derece önemli, zira direkt TCMB Başkanından gelen bu açıklama artık faiz artışı için hiçbir beklentiye yer bırakmıyor.
Gerek TÜİK gerekse ENAG verilerinde özellikle aylık TÜFE bazında aşağı yönlü bir trendin olduğunu görmek elbette sevindirici bir gelişme fakat faiz artış döngüsünü sonlandırırken gerek Amerikan Merkez Bankası (Fed) gerek Avrupa Merkez Bankası (ECB) gerekse diğer büyük merkez bankalarının enflasyon oranları Türkiye kadar yüksek olmamasına rağmen ne kadar temkinli davrandığı, piyasaları ve yatırımcıları erkenden yanlış fiyatlamalara yönlendirmemek adına nasıl kılı kırk yardığı akıllara geldiğinde; TCMBnin bu denli kesin konuşma konusunda biraz fazla mı aceleci davrandığı sorusu akıllara geliyor.
ABDli yatırım bankası Goldman Sachs ve Alman Deutsche Bank, nisan ayı toplantısı için ortak bir şekilde politika faizinin yüzde 50 seviyesinde bırakılacağını öngördü. Ancak 2024 yılı sonu için farklı tahminler geldi.
Deutsche Bank analistleri enflasyonist risklerin devam etmesi ve enflasyon beklentilerinin çıpalanmaması halinde ikinci çeyrekte ekstra artışlar gelme ihtimalini kabul etmekle birlikte politika faizinin yıl sonuna dek muhtemelen yüzde 50 seviyesinde sabit kalacağını öngördü ve 2024 yılı için beklentisini yüzde 45 seviyesinde sabit tuttu.
Goldman Sachs tarafından ise daha ilginç bir tahmin geldi. Banka, TCMBnin yıl içerisinde 20 puanlık faiz indirimi gerçekleştireceğini öngördü ve 2024 yıl sonu faiz beklentisini yüzde 30 olarak açıkladı.
Feragatname:
Bu makaledeki görüşler yalnızca yazarın kişisel görüşlerini temsil eder ve bu platform için yatırım tavsiyesi teşkil etmez. Bu platform, makale bilgilerinin doğruluğunu, eksiksizliğini ve güncelliğini garanti etmez ve makale bilgilerinin kullanılması veya bunlara güvenilmesinden kaynaklanan herhangi bir kayıptan sorumlu değildir.